Psikoterapiler, danışanların kendi yaşam döngülerini fark ettikleri, sorunlarını olumlu ve işe yarar bir yapıya dönüştürmeye yardım eden bir süreçtir. Seanslara başlarken kimi zaman kararsızlık, heyecan, ağlama ya da rahatlık hissi vb. duygular yaşanması doğaldır. Terapistin çalıştığı ekole bağlı olarak değişebilmekle beraber terapilerin bir kısmı şu ana dayalı konuşmaları daha fazla gündeme alırken bir kısmı da kökensel geçmiş anılarla daha çok ilgilenmektedir. Terapiye tanılı bir sorunla ya da adını koyamadığımız sorunlarla başlayabiliriz. İki durumda da geçerli olacak şekilde aşağıdaki öneriler, terapi sürecinde sana basamak oluşturacak bilgileri içermektedir.

1.SORUNUNA UYGUN KİTAP OKUMAK
Danışanların sorunlarına hitap eden ve dili ağır olmayan kendi kendine yardım kitaplarından edinmeleri sürece olumlu katkı sağlamaktadır. Örneğin: panik atakla ilgili bilgiler içeren ve kısa uygulamalar barındıran bir kitap.
2. SEANS GÜNLÜĞÜ TUTMAK
Bazen imkanlara dayalı olarak seans aralıklarının fazla olmaya başladığı durumlar yaşayabiliriz. Seansların ardından o seansta bizim için etkili olan paylaşımları not almak ve bir sonraki seansa kadar ara ara okumak aynı zamanda terapi sürecinden kopmamızın önüne geçecektir. Aynı zamanda seans öncesi paylaşılmak istenen konunun not alınması da oldukça yararlı olacaktır.
3. PUANLAMA YAPMAK
Seansların ardından duygu durumuna ve soruna yönelik puanlamalar yapmak ilerleyişimi görmek ve motive olabilmek adına oldukça işe yaramaktadır.
Örneğin:
1. seans sorunun şiddeti 90
2. seans sorunun şiddeti 80
*Tüm bu önerilerin, terapistin bilgisi dahilinde ve ortaklaşa alınan kararlarla yapılması gerekir. Verilen bilgiler yalnızca klinik gözlemler ve araştırmaların bir ürünü olarak sunulmaktadır.